Gün ışığının verdiği ısı hem doğal ve sağlıklı hem de ücretsiz! Dolayısıyla evinizin güneş alan odalarını gündüz saatlerinde iyi değerlendirerek evinizi birkaç derece daha sıcak hale getirebilirsiniz. Gündüz kullandığınız tül perdelerin olabildiğince ince ve güneşi geçiren modellerden olması her zaman işe yarar.
Aynı şekilde hava karardığında da kalın perdelerinizi sadece mahremiyet sağlayan bir araç olarak değil aynı zamanda bir ısı yalıtım aracı olarak düşünmelisiniz. Kalın ve ağır perdeler geceleri pencerelerden gelen soğuk havayı engeller. Yani gündüz en ince tül perdeleri, gece ise en kalın fon perdelerini kullanmak kış mevsiminde faturalarınızı rahatlatacaktır.
Her ne kadar yeni PVC çift camlı pencerelerde pek görülmese de eski tip ahşap ya da alüminyum pencerelerde zaman içinde kenarlarda bazı açıklıklar oluşabiliyor ve bu açıklıkların özellikle kış mevsiminden önce tamir edilmeleri gerekiyor. Yapı marketlerden satın alabileceğiniz pencere macunları ile pencerelerinizin hava alan boşluklarını kendiniz de basit bir şekilde tamir edebilirsiniz.
Aynı şekilde kapıların alt kısmında bulunan boşluklar da soğuk havanın içeri sızmasına neden olur. Giriş kapılarında ya da kaloriferin açık olmadığı odaların kapılarında zeminle kapı arasında kalan boşluğu dolduran köpük ya da sünger şeklinde aparatlar bulunuyor. Çoğunlukla kendiliğinden yapışkanlı olan bu kapı aparatlarını kapı altlarına monte ederek ısı tasarrufunda bulunmak mümkün.
Bu yöntem eskiden oldukça yaygın olarak kullanılıyormuş ama elbette modern yaşamın içinde unutulmuş ve tabii bazı estetik kaygılarla da eskimiş bir yöntem, ama aslında dekorasyonu olumsuz yönde etkileyen bir görünüm oluşturmuyor. Kalorifer peteklerinin arkasına, duvara yapıştırılmış şekilde folyo yerleştirirseniz radyatörlerden dış duvarlara aktarılan gereksiz ısı kaybının da önüne geçebilirsiniz. Folyo ısıyı içeri doğru yansıtır ve oldukça hissedilir bir fark yaratır.
Misafir odası, çalışma odası, misafir tuvaleti gibi her zaman kullanılmayan odaların kapılarını sürekli kapalı tutmak ve bu odalardaki petekleri kapatmak da gereksiz enerji kaybının önüne geçecektir. Misafiriniz gelmeden önce ya da çalışma odasına ihtiyaç duyduğunuzda odayı ısıtmak için petekleri açmak yeterli…
Kışın dışarısı çok soğuk olduğunda evimizdeki ısının da bir o kadar fazla olmasını arzu ediyoruz. Ancak bu aslında o kadar sağlıklı bir ısınma yöntemi değil. İçeride yüksek ısılarla ısınıp ince giyinmek ve dışarıdaki hava ile içerideki havanın çok farklı olması hastalık olasılığını da arttıran bir faktör; gereksiz enerji harcaması ile faturaların kabarması ve doğaya verdiğimiz zarar da cabası… Dünya Sağlık Örgütü iç mekanlarda sağlıklı bir yetişkin için ideal olan hava sıcaklığının 18°C derece olduğunu belirtiyor. Çocuklu evlerde ya da hasta veya yaşlıların bulunduğu mekanlarda ise bu sıcaklığın 20°C olması gerekiyor. Bunun için termostatınızı her zaman 18 ila 20 derece arasında tutmalısınız.